Hamilelikte Stres Bebek Sağlığını Etkiliyor
Hamilelikte stres yoğunluğunu ağır yaşayan annelerin bebeklerinde gelecekte kişilik bozukluğu gelişme olasılığının neredeyse 10 kat arttığı açıklandı. Finlandiyalı uzmanların yaptığı araştırma, hamileyken ağır stres altında olan annelerin çocuklarında, 30 yaşına gelene kadar kişilik bozukluğu görülme olasılığının 10 kat yükseldiğini ortaya koydu. Finlandiya ki bir sağlık kuruluşu uzmanlarının yaptığı araştırma, hamilelik döneminde ağır stres altında olan annelerin çocuklarında, 30 yaşına gelene kadar kişilik bozukluğu görülme olasılığının 10 kat yükseldiğini ortaya koydu.
Anadolu Ajansı’nın verdiği habere göre; araştırma kapsamında Helsinki ve civar kasabalarda yaşayan 3 bin 600 kadınla hamilelik dönemlerinde düzenli olarak görüşüldü. Bu kadınların çocuklarını 1975-1976 yılları arasında dünyaya getirdiği ve bugüne kadar çocukların takip edildiği belirtildi. Çocuklar 30 yaşına geldiklerinde 40’ına kişilik bozukluğu teşhisi koyuldu.
Araştırmacılar, hamile oldukları dönemde ağır stres altında olduklarını ifade eden annelerin çocuklarında kişilik bozukluğu gelişme riskinin 10 kat, orta seviyede strese maruz kalan annelerin çocuklarında da 4 kat arttığını gözlemledi. Annelerin maruz kaldığı streslerin başında sosyal faktörler ve psikolojik problemlerin geldiği belirtilirken, hamilelik dönemindeki stresin çocukta kişilik bozukluğu riskini nasıl arttırdığının ise bilimsel olarak henüz bilinmediği kaydedildi. Yeni yapılacak araştırmalar ile bu bilimsel verilere ulaşabileceğini kaydeden araştırmacılar; anne adaylarının hem kendi hem de çocuklarının sağlığı için stresten uzak durmaları gerektiğini belirtti.
Geçmişte yapılan çalışmalarda hamilelik dönemindeki maruz kalınan stres ile depresyon doğan çocuklarda endişe bozukluğu ve şizofreni arasında bağlantı olduğu ortaya koyulmuştu. Araştırmacılar, hamilelik döneminde anne adaylarının evde ve iş yerinde desteklenmesi, dinlenmelerinin ve nasıl hissettiklerini anlatmalarının sağlanması gerektiğine işaret etti. Hamilelikte stres ile baş etmenin en önemli unsurları olduğu da ifade edildi. Bu detaylı çalışmaların ayrıntıları “British Journal of Psychiatry” dergisinde yayımlandı.